It looks like you are using an older version of Internet Explorer which is not supported. We advise that you update your browser to the latest version of Microsoft Edge, or consider using other browsers such as Chrome, Firefox or Safari.

Cilt Hastalığımı Doktoruma Nasıl Anlatabilirim?

görsel

Bu makalenin başlığı size rahat bir nefes aldırdıysa, “sonunda biri beni anladı” diye düşünüyorsanız, bu makale tam olarak sizin için. Cilt hastalıklarıyla yaşamanın gerçekleri konusunda doktoruyla konuşmaya çabalayan, ürtiker ya da sedefle yaşayan birçok kişiden biri olabilirsiniz.

Nedeni araştıralım:

Zorlu süreç

Bazı mücadeleler hastalığın kendi içindeki zorluklardan kaynaklanabilir. 

Ayrıca ürtiker tanısı da zor konulabilir. Bu yüzden doktorunuzla olan yolculuğunuz, aslında gerekli olan fakat sinir bozucu tanı işlemleriyle başlamış olabilir. Ancak testten teste gittiğiniz, allerjen ve diğer olası koşulların listeden elendiği bir sürecin sonunda ürtiker tanınızı alırsınız. 

Bununla birlikte tanı konulduğunda, doktorunuzla ilişki o kadar basit değildir. Kaçınız sedefin ya da ürtikerin bir döküntü ya da kabartıdan daha fazlası olduğunu açıklamaya çabaladınız? Bir cilt hastalığıyla yaşamadıkça, bu hastalığın fiziksel tablosunun hastaların karşı karşıya kaldığı birçok zorluktan sadece biri olduğunu anlamak doktorunuz için bile zordur.

Çekinmeyin, fazlasını isteyin

Doktorunuza cilt hastalığıyla yaşamanın gerçekte neye benzediğini kolayca anlatamadığınızda, ne olur? “Sizi anlamadıklarını” ya da hatta daha kötüsü sizi ciddiye almadıklarını düşünebilirsiniz.

Çoğunlukla, tüm bunlar eksik iletişimden  kaynaklanmaktadır. Doktorlar aklımızı okuyamaz ve aldığınızdan daha fazlasına ihtiyacınız olduğunu düşünüyorsanız, sizin de daha fazlasını yapmanız gerekir. Doktorunuz “bekleyelim ve görelim” ya da “yapabileceğiniz fazla bir şey yok” diyorsa ve bu sizi rahatlatmak için yeterli değilse, daha fazla soru sormak hakkınızdır.

İlgili ve katılımcı olun. Kendi araştırmanızı yapın. Doktorunuza randevu dışında ortaya çıkan tüm belirtileri ve hastalığınız nedeniyle yaşadığınız tüm mental ve duygusal reaksiyonları atlamadan aktarın. Daha sonra bu konuda yardım isteyin. Sonuç olarak, hiç kimse size sizden daha iyi destek olamayacak.

Yaşam kalitesi önemli bir ölçüt

Cilt hastalığı olan bazı kişiler kendisini, yaşamındaki önemli aksamaların “normal” olduğuna ikna etmektedir. Bu yüzden fiziksel olmayan belirtilerini doktorlarına anlatmazlar.

Bu gerçekten doğru değildir. Sadece fiziksel iyileşmeye odaklanıyorsanız, eşit düzeyde önemli diğer belirtileri ihmal ediyorsunuz. Burada yaşam kalitesi (YK) devreye giriyor. Yaşam kalitesi, yaşamınızın kalitesinin ölçümüdür. Mutlu musunuz? Çalışmaya devam edebiliyor musunuz? Aktif bir sosyal yaşamınız var mı? Bunlardan herhangi birine yanıtınız hayırsa ve cilt hastalığınız varsa, hastalığınız size fiziksel açıdan düşündüğünüzden daha fazla zarar veriyor olabilir. Ve doktorunuz bu durumu bilmezse size yardımcı olamaz.

Uzun lafın kısası şudur: Doktorunuz dahil hiç kimse durumunuzla ilgili her şeyi bilmez. Bazen en büyük destekçileriniz bile, karşı karşıya kaldığınız her belirtiyi ya da zorluğu anlamayacaktır. Halinizden memnun olmayıp ilerlemek sizin elinizde. Hastalığınızla ilgili soru sorma ve yanıt bekleme konusunda kendinizi güçlü hissetmelisiniz. Amacınız için mücadele edin, siz bunu yaparken hekiminiz de yanınızda olacaktır.