Zihin ve cilt arasındaki bağlantı
Zihin ve vücut arasındaki ilişki, yoga yapan kimseler tarafından yoğun bir şekilde tasarlanan bir olgudur ve alternatif tıbbın naturopati olarak bilinen formudur. Peki, geleneksel tıptaki karşılığı nedir?
Dermatolojide, zihinsel ve duygusal faktörlerin cildi nasıl etkilediğine ve psikolojik tekniklerin çeşitli cilt hastalıklarının tedavisi için nasıl uygulanabileceğine odaklanan bir alanın bulunduğunu biliyor muydunuz? Bunun adı psikodermatolojidir.
“Akneli yetişkinlere odaklanan bir araştırmada, hastaların genellikle alevlenmelerin kaygı, stres veya düş kırıklığı ile birlikte ortaya çıkmasından yakındıkları tespit edilmiştir.”
Cilt ve zihin arasındaki bağlantı
İsrail’de görev yapan iki dermatolog, yakın bir geçmişte akne gibi yaygın cilt rahatsızlıklarının olası psikolojik bağlantılarını inceleyen bir derleme yayınlamıştır.1 Stres veya depresyon gibi duygusal faktörlerin bu cilt rahatsızlıkları üzerinde etkili oldukları düşünülmektedir. Akneli yetişkinlere odaklanan bir araştırmaya göre bu hastalar sıklıkla, anksiyete, stres ya da düş kırıklığıyla birlikte meydana gelen alevlenmelerden şikayetçidir. Hastaların %55’i, duygusal stres nöbetleri ile akne atakları arasında kronolojik olarak yakın bir ilişkinin bulunduğunu bildirmiştir. Bu çalışma ve diğer çalışmalar, dış kaynaklı duygusal stresin akne gibi yüz dermatozları üzerinde önemli bir etkiye sahip olabileceğine işaret etmektedir.1
Negatif durumların cilt problemlerini artırabilmesinin yanında pozitif duyguların da etkide bulunabileceğine işaret eden araştırmalar vardır. Polonyalı psikolog1 Joanna Miniszewska ve diğer bilim adamları tarafından, iyimserliğin sedef hastalarında yaşam kalitesinin bir göstergesi olduğunu tespit eden bir araştırma gerçekleştirilmiştir.2 Söz konusu araştırmada, sedef hastalarında ve seçilen demografide sağlıkla ilişkili yaşam kalitesi (SİYK ) ile tıbbi ve psikolojik değişkenler arasındaki ilişkinin, SİYK öngördürücülerini belirlemek amacıyla incelenmesi amaçlanmıştır. Elde edilen bulgular, hasta SİYK skorlarındaki en yüksek değişkenlik yüzdesinin iyimserlikle açıklandığı yönündedir.2 Özet olarak, iyimserlik arttıkça yaşam kalitesi de artar!
Pratikte psikodermatoloji
Psikodermatologlar, psikolojik faktörlerin dermatolojik problemleri nasıl tetikleyebildiğini (ya da arttırdığına) araştırmanın yanı sıra, psikoloji alanındaki tedavi tekniklerini de uygulamaktadırlar. Psikodermatolojinin ilgi çekici bir yönü ise kesin bir tanı konulmamış olan dermatoloji semptomlarının potansiyel tedavi yöntemi olmasıdır. Hastalar sıklıkla nereden geldiği belli olmayan bir kaşıntı veya döküntünün ortaya çıktığını bildirirler. Hipnoz veya psikoterapi gibi uygulamalar bu semptomların altta yatan nedenini ortadan kaldıramasa bile, rahatlama sağlayabilmektedirler. Sonuç olarak, bir hekim olarak en çok önemsediğim şey ise hastalarımın yaşam kalitesini hem fiziksel, hem de duygusal olarak iyileştirmektir.